İnsan, kötü olmak yerine iyi olmayı neden seçer? İyiliğin evrimsel bir temeli var mıdır?

İyi olmanın kötü olmaya göre daha avantajlı olmasının evrimsel bir nedeni, nesnel bir temeli var mıdır, yoksa iyilik sadece öznel, ahlaki bir seçim midir?

Hakan Yılmaz
2 min readMay 28, 2020

İyi olmanın, bir insanın hayatta kalma şansını kötü olmaya göre daha çok arttırdığının bir kanıtını bulmak zordur. Bir insan iyi olunca, daha sağlıklı, daha varlıklı, daha güzel, daha çekici, daha güçlü, daha zeki olmaz. Tam tersine, bir çok durumda, daha iyi olmak, daha sağlıksız, daha yoksul, daha az çekici, daha güçsüz olmaya götürebilir insanı. Durum buysa, insan neden iyi olmayı seçer?

Daha spesifik soru şu: İyi olmanın kötü olmaya göre daha avantajlı olmasının evrimsel bir nedeninin, yani nesnel bir nedeninin olması gerekir. Böyle bir evrimsel neden var mıdır, yoksa iyilik sadece öznel, ahlaki bir seçim midir? Tek tek bireyler için, iyiliğin hayatta kalma şansını kötülüğe göre daha çok arttırdığının evrimsel bir kanıtını bulmak zordur. Ama, insanlığın geneli için durum böyle değildir.

İnsanlık, bir bütün olarak, iyilik sayesinde ilerler. Nasıl mı? İnsanlığı ilerleten motor güç işbirliğidir. Zeka, hem analitik hem de duygusal zeka, işbirliği ortamlarında gelişebilir. Demek ki, zekanın ürünleri olan bilim ve teknoloji, işbirliği ortamını gerektirir. Sanatsal yaratcılık da, keza, işbirliği ortamlarında ilerleyebilir. Tarımdan sanayiye, mimariden mühendisliğe her türlü uygarlaştırıcı kurum, ancak işbirliği sayesinde kurulabilir.

İşbirliği ise iyilikle kurulabilir. Toplumsal işbirliği, empati, sempati, toplumsal güven, normlara uyma, birbirine arkasını yaslayabilme, uyum, anlayış, şefkat gibi “iyilik” duyguları sayesinde kurulur ve sürdürülür. “Kötü” bireyler çoğunluktuysa, herkes kendi çıkarının peşindeyse, toplumsal işbirliği kurulamaz; kurulsa da sürdürülemez. Bu durumda kalsaydık, ilkel aşamalardan çıkamazdık.

Demek ki, iyiliğin, tek tek bireyler açısından olmasa da, insanlığın tümü açısından evrimsel, nesnel bir temeli vardır. İyi insanlar, kötülere göre daha çok evrimleşmiş, evrimi daha çok içselleştirmiş, daha insanlaşmış insanlardır. Kötüler, iyilerin kurduğu ve işlettiği düzenin “free-rider”ları, bedavacıları, parazitleridir.

Ama, yine de, iyi olmak, tek bir insanı daha sağlıklı, daha varlıklı, daha güçlü, daha çekici yapmaz. Böylece “iyi” insan, bir ikilem içinde bulur kendisini: bir yandan, insanlaşmış iç sesi onu iyiliğe, işbirliğine çağırır; diğer yandan, çevresindeki tek tek kötülerin kendisine göre daha sağlıklı, daha zengin, daha güçlü, daha çekici olduklarını görür.

Özellikle günümüzde, iyi insanların bu ikilemi daha da kuvvetle hissettiklerini tahmin etmek zor değil. Kötülük yaygınlaşırsa, uzun dönemde egemen hale gelirse, insanın evrimi ters çevrilebilir. Bu durumda, kurumlarımızı, değerlerimizi, insanı ilerleten işbirliğini, bununla birlikte insanlığımızı kaybedebiliriz.

--

--

Hakan Yılmaz
Hakan Yılmaz

Written by Hakan Yılmaz

Sosyal Bilimci, Yazar, Müzisyen. Ezginin Günlüğü'nün Kurucularından.

No responses yet